
GMAT Focus Edition Gerçekten Daha mı Kolay Oldu?
Has the GMAT Focus Edition (GMAT FE) become easier sorusu şu an MBA düşünen herkesin kafasında dönüp duruyor. Sınavın süresinin kısalması, soru sayısının azalması, AWA bölümünün ve klasik Sentence Correction sorularının kalkması çok doğal şekilde “Bu iş bitti, sınav yumuşadı” hissi yaratıyor.
Klasik GMAT ile GMAT Focus Edition arasındaki farkları ilk bakışta görmek de kolay, çünkü artık daha kısa bir sınav var, sadece üç bölüm var ve puan skalası bile değişmiş durumda. Yine de yüzeyde daha “hafif” görünmesi, içerde aynı anlama gelmiyor; format değişmiş durumda ve ölçülen beceri seti farklı bir şekilde dengelenmiş.
Bu yazıda, “GMAT FE gerçekten daha kolay mı?” sorusunu parçalara ayıracağız, hangi açılardan daha rahat hissettirdiğini, hangi açılardan ise daha zorlayıcı hale geldiğini konuşacağız ve bunun senin sınav stratejine ne anlama geldiğini netleştireceğiz. Sonuçta hedefin güçlü bir MBA ya da business school başvurusu ise, bu sınavın psikolojisini değil, gerçekte ne ölçtüğünü bilmek gerekiyor.
GMAT Focus Edition nedir ve klasik GMAT’ten nasıl farklıdır?
GMAT Focus Edition, klasik GMAT’in yerini alan, daha kısa, üç bölümlü ve puanlaması güncellenmiş yeni versiyon. GMAC, bu formatı modern iş hayatına ve data odaklı programlara daha yakın bir sınav olsun diye tasarladığını söylüyor.
Bugün çoğu okul, Focus skorunu normal kabul ediyor. Örneğin University of Arizona’daki Accounting PhD programı, başvuru sayfasında GMAT Focus ile klasik GMAT için ayrı skor karşılıkları paylaşıyor ve 615 Focus skorunu yaklaşık 675 klasik GMAT seviyesine denk görüyor, bu da format değişse bile zorluk seviyesinin korunmaya çalışıldığını gösteriyor: Accounting PhD Admissions | Eller College of Management.
Klasik GMAT’ten GMAT Focus Edition’a geçiş: Büyük resim
2024 itibarıyla klasik GMAT kademeli şekilde kaldırıldı ve artık yeni sınav olarak GMAT Focus Edition kaldı. Bu geçişin sebebi sadece sınavı kısaltmak değil, business schools açısından daha güncel, data okuryazarlığı yüksek, analitik düşünebilen adayları ayırt etmek.
Pek çok okul, bu değişimi adaylara anlatmak için rehber yazılar yayımladı. Örneğin INSEAD, GMAT Focus Edition ile klasik GMAT’i tablo halinde karşılaştıran detaylı bir yazı paylaşarak, hangi içeriklerin kalktığını, Data Insights bölümünün ne getirdiğini ve yeni skor skalasının ne anlama geldiğini açıklıyor: The New GMAT Focus Edition (GFE) – All You Need to Know.
Kısaca, GMAT FE sadece “kısalmış GMAT” değil, beceri ağırlıklarını yeniden dağıtmış farklı bir sınav.
Yeni format: 3 bölüm, daha az soru, daha kısa süre
GMAT Focus Edition üç ana bölümden oluşuyor:
- Quantitative Reasoning
- Verbal Reasoning
- Data Insights
Toplam sınav süresi yaklaşık 2 saat 15 dakika civarında. Soru sayısı klasik GMAT’e göre daha az, toplamda 64 civarında soru çözüyorsun ve her bölüm skoru 60 ile 90 arasında, toplam skor ise 205 ile 805 arasında veriliyor.
Aşağıdaki tablo formatı kabaca özetliyor:
| Bölüm | Yaklaşık Soru Sayısı | Yaklaşık Süre | İçerik Odakları |
|---|---|---|---|
| Quantitative Reasoning | 20 civarı | ~45 dakika | Algebra, Linear Equations, Word Problems |
| Verbal Reasoning | 20 civarı | ~45 dakika | Reading Comprehension, Critical Reasoning |
| Data Insights | 20 civarı | ~45 dakika | Charts, Tables, Data Sufficiency, reasoning |
Sınav daha kısa, soru sayısı daha az, yazma bölümü yok, grammar odaklı Sentence Correction yok. Yüzeyde kesinlikle daha “hafif” görünüyor. Ancak az sonra göreceğin gibi, bu kısalma otomatik olarak “daha kolay” anlamına gelmiyor, çünkü her sorunun ağırlığı arttı ve veri yorumlama tarafı güçlendi.
GMAT Focus Edition gerçekten daha mı kolay? Zorluk algısını parçalara ayıralım
“Has the GMAT FE become easier?” sorusuna tek kelimelik bir cevap vermek pek gerçekçi olmaz. Konuyu içerik, soru türleri, zaman yönetimi, adaptif yapı ve puanlama olarak ayrı ayrı düşünmek daha sağlıklı.
İçerik değişti: Grammar gitti, Reading ve Critical Reasoning güçlendi
Klasik GMAT’te Verbal bölümünün önemli bir kısmını Sentence Correction oluşturuyordu. Pek çok aday, belli grammar kurallarını ve kalıpları ezberleyerek bu kısımda iyi skorlar çıkarabiliyordu. GMAT Focus Edition’da Sentence Correction tamamen kaldırıldı, bu da ilk bakışta “Verbal daha kolay oldu” hissi veriyor.
Ancak bugün Verbal Reasoning büyük ölçüde Reading Comprehension ve Critical Reasoning üzerine kurulu. Yani uzun ve yoğun metinleri hızlıca okuyup anlaman, argüman yapısını görmen ve mantık hatalarını fark etmen gerekiyor. Sınav, grammar detayı yerine anlam ve akıl yürütme tarafına yükleniyor.
Bu durum şu dengeyi yaratıyor:
- Grammar bilgisi çok iyi olup, okuma alışkanlığı zayıf olan adaylar için, GMAT FE Verbal kısmı aslında daha zorlayıcı olabiliyor.
- İngilizce okuma hızına güvenen, akademik ve iş metinlerine alışık adaylar ise, uzun grammar listeleri çalışmak zorunda kalmadan daha rahat hissedebiliyor.
Yani içeriğin değişmesi, herkese eşit şekilde “kolaylık” getirmiyor, aday profilini öne çıkaran bir kayma yaratıyor.
Quant bölümünde hangi konular kolaylaştı, hangileri daha kritik hale geldi?
Quantitative Reasoning bölümünde hâlâ Algebra, Linear Equations, Inequalities, Quadratics, Word Problems gibi klasik başlıklar yer alıyor. Ancak bazı Geometry konuları ve eski formatta sık gördüğümüz bazı soru tipleri azaltıldı ya da şekil değiştirdi.
Eski GMAT’te bağımsız bir Data Sufficiency yoğunluğu vardı. GMAT Focus Edition’da bu mantığın önemli kısmı Data Insights bölümüne kaydı. Yani matematik hesabından çok, “bu veri sonucu çıkarabilmeme yeter mi” tarzı soyut akıl yürütme daha dengeli şekilde tüm sınava yayılmış durumda.
Matematik temeli sağlam olan ama Data Sufficiency mantığında zorlananlar için, Quant tarafı biraz daha “temiz” görünebilir. Fakat unutma, sınav süresi kısaldı ve her sorunun puan etkisi arttı. Bu yüzden basit görünen Algebra veya Word Problems sorularında yapılacak birkaç hata, skoru beklediğinden hızlı aşağı çekebiliyor.
Data Insights: En zayıf halka mı, en seçici bölüm mü?
Data Insights, GMAT FE’nin en yanlış anlaşılan bölümlerinden biri. Pek çok aday “grafik okuma, tablo bakma zaten kolay” diye düşünüp bu kısmı sondan bir önceki hafta çalışmaya bırakıyor, sonra da tam burada zorlanıyor.
Data Insights içinde:
- Charts: Grafik yorumlama
- Tables: Büyük tablolar içinden doğru veriyi çekme
- Multi-Source Reasoning: Birden fazla kısa metin veya tabloyu birlikte okuma
- Data Sufficiency: Verinin bir sonucu çıkarmaya yetip yetmediğini test eden sorular
gibi alt türler var. İş hayatında Excel, dashboard veya raporlarla çalışan herkes, bu becerilerin aslında ne kadar kritik olduğunu bilir. İşte business schools tam da bunu ölçmek istiyor.
Bu yüzden Data Insights, “hafif bir ek bölüm” değil, birçok aday için sınavın en seçici kısmı. Özellikle hızlı okuma, mantıksal ilişki kurma ve dikkat yönetimi burada sınanıyor. GMAT FE’nin daha modern ama farklı türde bir zorluk sunmasının ana sebebi aslında bu bölüm.
Daha az soru ve daha kısa sınav gerçekten daha kolay mı?
Sınavın toplam süresi kısaldığı için, pek çok aday “daha az yorulacağım, o zaman daha kolay” diye düşünüyor. Konsantrasyon ve mental yorgunluk açısından bakınca bu düşünce kısmen doğru, çünkü üç saatten uzun bir sınavla 2 saat 15 dakikalık bir sınav aynı hissettirmiyor.
Ancak GMAT Focus Edition’da:
- Toplam soru sayısı azaldığı için, her sorunun skor üzerindeki ağırlığı artmış durumda.
- Computer adaptive testing yapısı yüzünden, üst üste birkaç hata yaptığında skorun daha sert düşebiliyor.
Bu durumda “fewer questions” aynı zamanda “daha az hata hakkı” anlamına geliyor. Yani kısa sınav, enerji açısından rahatlatırken, hata toleransı açısından stresi yükseltebiliyor.
Adaptif algoritma ve yeni puanlama: Skor almak daha mı kolay?
GMAT Focus Edition hâlâ computer adaptive bir sınav. Yani verdiğin doğru ve yanlış cevaplara göre soru zorlukları ayarlanıyor. İyi gidiyorsan daha zor sorular görüyorsun, bu da potansiyel skorunu yukarı taşıyor; art arda yanlışlar ise algoritmayı aşağı çekiyor.
Yeni skor aralığı 205–805. Pek çok okul, bu yeni skalayı klasik GMAT skorlarıyla eşleştirerek anlatıyor. Örneğin Wharton, GMAT Focus skorlarını nasıl yorumladığını ve yeni skalanın eski 200–800 aralığından farklı dağıldığını kendi sayfasında açıklıyor: Round 3 Updates: Officially Accepting GMAT Focus Scores.
Erken dönem veriler, yaklaşık 645 civarındaki bir GMAT Focus skorunun kabaca 700 klasik GMAT hissiyatına yakın olduğunu gösteriyor ve percentile dağılımları genel olarak benzer. Michigan Ross da kendi blog yazısında, Focus skorlarını değerlendirirken klasik GMAT ile yaklaşık olarak benzer seviye aralıkları aradıklarını paylaşıyor: Introducing the Michigan Ross Perspective on the New GMAT.
Yani ortalama bir aday için, sınavın genel zorluk seviyesi büyük ölçüde korunmuş durumda, format değişmiş, ölçülen becerilerin ağırlığı kaymış, ama “bedava skor” dönemi açılmamış.
Kimler için GMAT FE daha kolay hissettirebilir, kimler için daha zor?
Şimdi soruyu biraz kişiselleştirelim. Çünkü “GMAT Focus Edition kolay mı?” sorusunun cevabı aslında “Senin güçlü ve zayıf tarafların neler?” sorusuna bağlı.
Güçlü okur ve analitik düşünürler için GMAT Focus Edition
Eğer İngilizce metin okumaya alışkınsan, akademik ya da iş dünyasıyla ilgili yazıları rahat takip ediyorsan, Reading Comprehension ve Critical Reasoning tarzı sorular sana daha doğal gelir. Bu profildeki adaylar, grammar ezberiyle uğraşmak zorunda kalmadıkları için GMAT FE’yi daha konforlu hissediyor.
Ayrıca tablolar, grafikler ve kısa raporları iş hayatında sık görüyorsan, Data Insights bölümünü “korku alanı” değil, puan toplama fırsatı gibi görebilirsin. Özellikle mühendislik, consulting, finance gibi alanlarda çalışan ve veriyle iç içe olan adaylar, birkaç haftalık odaklı çalışma ile bu bölümü avantaja çevirebiliyor.
Grammar odaklı çalışan, test tekniğine dayalı adaylar için tablo daha farklı
Bazı adaylar, yıllar boyu grammar kitaplarıyla haşır neşir olmuş, klasik Sentence Correction kalıplarını ezberlemiş ve sınavlarda bu stratejiyle iyi sonuçlar almış durumda. Okuma kısmında çok iddialı olmasalar bile, test tekniğini ve kalıp hataları iyi bildikleri için Verbal’de puan toplayabiliyorlardı.
GMAT Focus Edition’da bu konfor alanı büyük ölçüde ortadan kalktı. Eğer uzun İngilizce metinler seni hızlı yoruyorsa, argüman analiz etmekten sıkılıyorsan, grafik ve veri tablosu gördüğünde gözlerin doluyorsa, GMAT FE’yi klasik GMAT’e göre daha zorlayıcı bulman normal.
Bu profildeki biri için “sınav kısaldı, grammar yok, o zaman kolay” cümlesi ne yazık ki gerçeği yansıtmıyor.
STEM geçmişi olan ve sayısal düşünen adaylar için denge nasıl?
Mühendislik, matematik, bilgisayar bilimi gibi STEM bölümlerinden gelen adaylar Quantitative Reasoning kısmında genelde rahat hissediyor. Algebra, Linear Equations, Quadratics, Word Problems gibi konular onlar için tanıdık ve hesaplama kısmında çok zorlanmıyorlar.
Ancak GMAT Focus Edition’da hem Quant hem Data Insights hem de Verbal tarafında ciddi bir sözel yoğunluk var. Uzun problem metinleri, tablo açıklamaları, Multi-Source Reasoning senaryoları ve üstüne Reading Comprehension pasajları birleşince, asıl zorluk “okuduklarını hızla anlamak ve filtrelemek” haline geliyor.
Bu yüzden STEM geçmişi olan adayların bile, sadece matematik çalışmak yerine, okuma hızını ve data yorumlama becerisini planlı şekilde güçlendirmesi gerekiyor.
GMAT Focus Edition’da başarılı olmak için strateji: Zorluk algısını lehine çevir
Sınavın kolay mı, zor mu olduğu tartışması bir yere kadar anlamlı. Bir noktadan sonra asıl önemli soru şu oluyor: “Bu formatta ben nasıl iyi skor alırım?” Şimdi odak noktasını buraya çevirelim.
Resmi kaynak ve kaliteli soru bankaları ile formatı çok iyi tanı
İlk yapman gereken, GMAT Focus Edition formatını resmi kaynaklardan net şekilde anlamak. GMAC materyalleri dışında, bazı üniversiteler de GMAT hakkında sade dilli rehberler hazırlıyor. Örneğin University of San Diego, GMAT’in ne olduğunu, kimlerin girmesi gerektiğini ve yeni formatların başvuruya etkisini anlatan kapsamlı bir soru-cevap yazısı sunuyor: Every Question You Have About the GMAT, Answered.
Sadece eski klasik GMAT sorularına bakarak hazırlık yapmak artık yeterli değil. Özellikle Data Insights ve yeni Verbal soru tarzlarını içeren resmi practice questions çözmek, zorluk algını ciddi şekilde yumuşatıyor, çünkü ne ile karşılaşacağını tam olarak görüyorsun.
Data Insights ve Reading Comprehension için günlük pratik sistemi kur
GMAT FE’de öne çıkan iki beceri var: yoğun okuma ve veri yorumlama. Bunları sadece test çözerken değil, günlük hayatına yayılan küçük bir rutinle geliştirebilirsin.
Örneğin her gün:
- 20 dakika İngilizce business, ekonomi veya teknoloji makalesi okuyup, ana argümanı kendi cümlelerinle özetleyebilirsin.
- 15 dakika grafik, tablo veya kısa raporlar inceleyip, “Bu veriden hangi sonuca ulaşırım, hangisine ulaşamam?” diye kendine sorular sorabilirsin.
Buna ek olarak her gün birkaç Data Insights tarzı soru çözmek, başta “en zor kısım” gibi görünen bölümü zamanla en azından nötr, hatta güçlü tarafına dönüştürebilir.
Zaman yönetimi ve review feature: Avantajı gerçekten kullanmayı öğren
GMAT Focus Edition’ın en önemli yeniliklerinden biri de review ve change feature. Artık her bölümde belli sayıda soruya geri dönüp cevabını değiştirme hakkın var. Bu, eski GMAT’te olmayan ciddi bir psikolojik rahatlama sağlıyor, ama rastgele kullanıldığında zaman kazandırmak yerine kaybettirebiliyor.
Akıllı bir kullanım için:
- İlk turda zorlandığın soruları işaretleyip, makul bir tahmin yapıp geçmek,
- Bölümün sonuna birkaç dakikalık buffer bırakıp, sadece işaretlediğin sorulara dönmek,
- Sadece gerçekten emin olmadığın ve üzerinde ek süre harcayınca çözebileceğini hissettiğin soruları değiştirmek
gibi bir sistem kurabilirsin. Böylece hem adaptif yapıyla kavga etmemiş olursun, hem de bu yeni özelliği lehine kullanırsın.
Practice test sonuçlarını doğru okumak ve hedeften geri plan yapmak
Full-length practice test yapmak, GMAT FE için hâlâ en güçlü hazırlık yöntemlerinden biri. Ancak sadece toplam skora bakıp mutlu ya da mutsuz olmak pek bir şey kazandırmıyor.
Her deneme sınavından sonra:
- Üç bölümün ayrı skorlarına,
- Hangi soru türlerinde tekrar tekrar hata yaptığın kalıplara,
- Zamanı nerede kaybettiğine
özellikle bakmak gerekiyor. Hedef okullarının skor beklentilerini incelemek de burada önemli. Örneğin pek çok top-tier MBA programı, GMAT Focus skorlarını nasıl değerlendirdiklerini artık açıkça yazıyor. Michigan Ross veya Wharton gibi okulların paylaştığı bilgiler, hangi bantta olman gerektiğini anlamana yardım ediyor.
Buna benzer şekilde, EDHEC Business School da GMAT değişikliklerini ve gelecekteki başvurulara etkisini açıklayan bir rehber yayımladı: Upcoming GMAT exam changes: Understanding the future of business school admissions. Bu tür sayfalar, hedef skorunu somutlaştırmana yardım ediyor.
Sonrasında da kendine şunu sorman daha faydalı olur: “GMAT FE kolay mı?” değil, “Ben bu formatta hangi alanları güçlendirirsem hedef skora ulaşırım?”
Sonuç: GMAT Focus Edition kolay mı, zor mu, yoksa sadece farklı mı?
Toparlarsak, GMAT Focus Edition yüzeyde daha kısa, daha sade görünüyor ve grammar ağırlığının kalkması pek çok kişide daha kolay hissi yaratıyor. Ancak Data Insights bölümü, yoğun Reading Comprehension ve sıkı zaman baskısı bir araya geldiğinde, sınavın genel zorluk seviyesinin aslında ciddi şekilde düşmediğini görüyoruz.
Kimi aday için GMAT FE, güçlü okuma ve analitik düşünme becerilerini parlatan daha uygun bir format. Kimisi için ise, klasik Sentence Correction güvenli alanının kaybolduğu, veri yorumlama baskısının arttığı daha stresli bir sınav. Yani “Has the GMAT FE become easier?” sorusunun gerçek cevabı oldukça kişisel.
Önemli olan, kendi profilini dürüstçe görmek, güçlü ve zayıf taraflarını analiz etmek ve buna göre bir çalışma planı yazmak. Format ne olursa olsun, doğru planlama, düzenli çalışma ve kaliteli kaynaklarla hedef skora ulaşmak hâlâ mümkün. Şimdi bir sonraki adım olarak, kendini bu yazıdaki profillerle kıyaslayıp gerçekçi bir çalışma takvimi çıkar; sınavın adından çok, senin hazırlık tarzın sonucu belirleyecek.