
Türk Eğitim Sistemi vs A Level: Hangi Yol Sana Daha Uygun?
Türkiye’de liseye giden bir öğrencisin ya da bir velisin. Bir yanda alışık olduğumuz Türkiye eğitim sistemi, diğer yanda her yerde adını duyduğun A Level. Hangisi daha iyi, hangisi sana uygun, kafan karışıyor, değil mi?
Türkiye’de liseyi bitirince YKS’ye giriyorsun, aldığın puan üniversiteyi belirliyor. A Level’de ise seçtiğin birkaç dersten not alıyorsun, bu notlar doğrudan üniversite başvurularında kullanılıyor. İki yol da üniversiteye götürüyor ama yolun şekli farklı.
Bu yazıda ikisini sade bir dille yan yana koyacağız. YKS nedir, A Level ne işe yarar, 2+2 lise modeli ne anlama geliyor, Türkiye’de kalmak isteyen ile yurt dışı hedefi olan öğrenci için ne değişiyor, hepsini göreceksin. Amaç, “Hangisi daha iyi?” demek değil, “Benim hedefime göre hangisi mantıklı?” sorusuna cevap bulman.
Türkiye’de lise eğitimi nasıl işliyor? (2025 güncel görünüm)
Türkiye’de lise şu an 4 yıl sürüyor. 9, 10, 11 ve 12. sınıf. Zorunlu eğitim de toplam 12 yıl olarak planlanmış durumda. Ancak gündemde bir de 2+2 lise modeli var. Bu modele göre ilk 2 yıl (9–10) zorunlu, son 2 yıl (11–12) isteğe bağlı olacak.
Bu sistemle ilgili haberlerde sık sık “lise 2 yıl mı oluyor?” başlıklarını görmüş olabilirsin. Mesela 2+2 modeliyle ilgili güncel haberlerde ilk 2 yılın temel diploma, son 2 yılın ise akademik ya da mesleki derinleşme olacağı anlatılıyor. Yani lise daha esnek bir yapıya doğru gidiyor.
Günlük hayata baktığında, Türkiye’de liseli bir öğrencinin haftalık ders programı oldukça kalabalık. Aynı gün sabah matematik, sonra tarih, ardından kimya, öğleden sonra din kültürü, beden eğitimi ve yabancı dil görebiliyorsun. Çok ders, çok konu, çok defter.
Bu kadar dersin arkasında ise tek büyük hedef var: YKS. Lise boyunca karne notları, performans ödevleri, okul içi sınavlar önemli ama üniversite kapısında asıl belirleyici TYT ve AYT puanı.
2+2 model: 9–10 temel, 11–12 alan seçimi ve üniversiteye hazırlık
2+2 modeli tam olarak hayata geçmese de taslak şöyle özetleniyor:
- 9 ve 10. sınıf: Herkes için zorunlu, temel lise eğitimi
- Temel lise diploması: 10. sınıf sonunda verilecek
- 11 ve 12. sınıf: İsteğe bağlı, akademik ya da mesleki derinleşme
Üniversite hedefi olan bir öğrenci için bu tablo net: 11 ve 12. sınıfa devam etmesi gerekiyor. Çünkü YKS’de sorumlu olduğu konuların önemli kısmı bu yıllarda işleniyor. Akademik alanda kalmak istemeyen, meslek öğrenmek ya da çalışmaya başlamak isteyen biri ise 10. sınıf sonrası farklı seçeneğe yönelebiliyor.
Bu modelle:
- Ders yükünü azaltmak
- Öğrenciyi daha erken yönlendirmek
- “Herkese aynı kalıp program” yerine daha esnek bir yapı kurmak
amaçlanıyor. Yine de YKS gerçeği değişmiyor, sadece o noktaya giden yol biraz esneyebilir.
Müfredat ve sınavlar: Çok ders, YKS ve test odaklı hazırlık
Türkiye lise müfredatı geniş ama nispeten yüzeysel. Aynı anda şu alanlardan birçok dersten sorumlusun:
- Türkçe ve edebiyat
- Matematik
- Fizik, kimya, biyoloji
- Tarih, coğrafya, felsefe grubu
- Din kültürü
- Yabancı dil
- Seçmeli dersler
Okul içi yazılılar, performans notları, sözlüler derken karnendeki ortalama oluşuyor. Fakat üniversiteye girişte bu ortalama tek başına yeterli değil. Ana kriter YKS puanı.
YKS iki aşamalı:
- TYT: Temel Yeterlilik Testi
- AYT: Alan Yeterlilik Testleri
İkisi de ağırlıkla çoktan seçmeli. Hız, süre yönetimi ve test pratiği öne çıkıyor. Bu yüzden çoğu öğrenci okul dışında kurs ya da özel dersle destek alıyor. Örneğin, sınav odaklı çalışan birçok öğrenci, uluslararası veya yerel sınavlarda da destek almak için TestPrep özel ders ve sınav hazırlık kursları gibi platformlardan yardım alıyor.
A Level sistemi nedir ve hangi ülkelerde geçerli?
A Level (Advanced Level), İngiltere merkezli bir lise son sınıf ve üniversiteye giriş sistemidir. Genelde 16–19 yaş arası, 2 yıllık bir program. İlk yıla bazen AS Level, ikinci yıla tam A Level yılı deniyor ama pratikte ikisi bir bütün gibi görülüyor.
Öğrenciler genelde 3 ya da 4 ders seçiyor. Bu derslere 2 yıl boyunca yoğun şekilde çalışıyorlar. Yıl sonunda her ders için ayrı sınavlara giriyorlar ve A* ile E arasında bir harf notu alıyorlar. Mesela “Matematik A*, Fizik A, Kimya B” gibi.
A Level, İngiltere’deki üniversiteler tarafından ana giriş sistemi olarak kabul ediliyor. Ayrıca Avrupa’da, Kanada’da, birçok ülkede ve Türkiye’deki bazı vakıf üniversitelerinde de tanınıyor. A Level’in hangi ülkelerde ve nasıl tanındığını merak ediyorsan, genel yapıyı anlatan TC-UK eğitim sistemi karşılaştırması yazıları sana daha geniş çerçeve sağlayabilir.
Türkiye’de de bazı özel ve uluslararası liseler A Level veriyor. Ayrıca bağımsız kurslar üzerinden sınava giren öğrenciler de var.
Ders seçimi: 3–4 derste derinleşme ve hedefe göre program kurma
A Level’in en dikkat çeken farkı, az sayıda derste derinleşme fikri. Öğrenci genelde 3 bazen 4 ders seçiyor ve bütün zamanını bunlara veriyor.
Örnek kombinasyonlar:
- Tıp hedefi: Biyoloji, Kimya, Matematik
- Mühendislik hedefi: Matematik, Fizik, ek olarak Kimya ya da Bilgisayar
- Hukuk hedefi: İngilizce Edebiyat, Tarih, Politik Bilimler
- Ekonomi hedefi: Matematik, Ekonomi, İşletme
Bu yapı, öğrencinin üniversitede okuyacağı alanla erken yaşta bağ kurmasına yardım ediyor. 11–12. sınıfı, üniversitenin küçük bir provası gibi düşünebilirsin.
Ama işin bir de risk tarafı var. Yanlış ders seçimi, ileride bölüm seçerken seni kısıtlayabiliyor. Örneğin mühendislik için fizik almayan biri, birçok bölüme başvuramaz. Bu yüzden A Level sistemini anlatan kaynaklar, ders seçimine dikkat çekiyor.
Türkiye müfredatı ile karşılaştırdığında tablo net:
- Türkiye: Çok ders, genel kültür geniş ama derinlik sınırlı
- A Level: Az ders, genel kültür daralıyor ama seçilen derslerde derinlik artıyor
Sınav yapısı: Yazılı, analitik ve proje ağırlıklı değerlendirme
A Level sınavları büyük ölçüde klasik ve açık uçlu. Uzun çözüm, yorum, paragraf yazma, grafik yorumlama, deney analizi gibi bölümler var.
- Sorular “işaretle” değil, “yaz ve açıkla” şeklinde
- Bazı derslerde laboratuvar çalışmaları ya da proje ödevleri notun bir kısmını oluşturuyor
- Notlar A*, A, B, C, D, E olarak veriliyor, E’nin altı genelde başarısız sayılıyor
Bu notlar üniversite başvurusunda doğrudan kullanılıyor. Örneğin bir İngiliz üniversitesi sana “Teklifimiz: A*AA” diyebiliyor. Yani 3 dersin not hedefini net şekilde koyuyor.
Türk test sistemine alışkın biri için, A Level’in yazılı ve yorum ağırlıklı yapısı ilk başta zorlayıcı gelebiliyor. Ama analitik düşünme ve yazılı ifade gücünü ciddi biçimde geliştiriyor. Bu sistemin sınav tarzına dair İngiliz okullarının bloglarında ve A Level önemine dair bilgiler içeren yazılarda da benzer vurgular var.
Türkiye’nin lise sistemi ile A Level arasındaki temel farklar
İki sistemi karşılaştırırken 5 ana başlık öne çıkıyor: müfredat yapısı, esneklik, sınav baskısı, değerlendirme şekli ve üniversiteye geçiş. Şimdi bu başlıkları tek tek açalım.
Müfredat: Geniş ve yüzeysel bilgi mi, dar ama derin öğrenme mi?
Türkiye’de:
- Bir günde 6–7 farklı derse girebiliyorsun
- Her dersten ayrı defter, ayrı konu, ayrı yazılı
- Genel kültürün genişliyor, pek çok alandan haberdar oluyorsun
A Level’de:
- Gününün çoğu 3–4 derse ayrılıyor
- Aynı dersi haftada çok daha fazla saat işliyorsun
- Konuların ayrıntısına iniliyor, daha fazla deney, daha çok okuma yapılıyor
Kısaca:
- Türkiye artısı: Geniş bakış açısı, farklı alanlarla tanışma fırsatı
- Türkiye eksisi: Bazı konulara yüzeysel kalma, yoğun ders yükü
- A Level artısı: Seçtiğin alanda güçlü temeller, üniversiteye geçişte net odak
- A Level eksisi: Genel kültür alanın daralabilir, yanlış alan seçimi riski artar
Bu fark, iki sistem arasındaki “genişlik vs derinlik” dengesini güzel özetliyor.
Esneklik: Derslerini ne kadar kendin seçebiliyorsun?
Türkiye’de alan seçimi var, ama müfredatın çoğu sabit. Sayısal, sözel, eşit ağırlık gibi ayrımlar yapsan bile, zorunlu ders havuzu geniş kalıyor. Gerçek anlamda “ben bu dersi hiç almayayım” deme şansın az.
A Level’de ise başlangıçtan itibaren esneklik çok daha yüksek:
- 3–4 dersi kendin seçiyorsun
- Seçtiğin dersler, başvuracağın üniversite bölümüne göre planlanıyor
- Yanlış seçim durumunda 1 yıl sonra ders bırakıp yenisini alma imkanı var ama bu da zaman ve para kaybı
Bu esneklik bir yandan fırsat, bir yandan sorumluluk. 16 yaşında “gelecekte ne okuyacağım?” sorusuna görece net cevap vermen gerekiyor. Bu yüzden birçok aile, karar verirken rehberlik ve danışmanlık desteği alıyor.
Sınav baskısı ve değerlendirme: Tek büyük sınav mı, süreç odaklı not mu?
Türkiye’de baskı büyük ölçüde YKS üzerinde toplanıyor. Lise boyunca:
- Herkes “net” hesabı yapıyor
- Deneme sınavı sayıları konuşuluyor
- Hız, süre, optik form, “son haftaya kadar test çözmek” gibi kavramlar hayatın parçası oluyor
Okul notları önemli ama çoğu öğrenci için “asıl maç” YKS günü. Bu durumu ele alan yazılarda Türkiye’nin sınav merkezli yapısı özellikle vurgulanıyor.
A Level’de ise baskı 2 yıla yayılıyor:
- Her ders için ayrı ayrı sınavlar var
- Bazı derslerde yıl içi ödev ve proje puanları da sayılıyor
- Tek bir “büyük sınav” günü yok, her dersin kendi final dönemi var
Bu da başka bir baskı türü yaratıyor. Devamlı yazılı, devamlı okuma, devamlı ödev. Ama artı tarafı şu: Düşük gelen bir not, sadece o dersi etkiliyor. Diğer derslerin notu sağlam kalabiliyor.
Üniversiteye geçiş: YKS puanı mı, A Level notları mı?
Türkiye’de:
- Üniversiteye giriş YKS puanı ile oluyor
- Lise diploması tek başına yeterli değil
- Bazı özel üniversitelerde farklı burs ve yetenek sınavları olsa da ana sistem değişmiyor
A Level’de:
- Üniversite, senden doğrudan “A Level notu” istiyor
- Örneğin “Law bölümüne giriş için: AAA” gibi şart koyuyor
- İngiltere’de ekstra ulusal bir sınav yok, A Level zaten o rolü oynuyor
Türkiye’de bazı vakıf üniversiteleri, özellikle İngilizce programlar, A Level notlarını kabul edip doğrudan alım yapabiliyor. Yani A Level, yurt dışı hedefi kadar, Türkiye’de belli üniversitelere girişte de avantaj sağlayabiliyor.
Hangi öğrenci için hangi sistem daha uygun?
Burada net bir “kazanan” yok. Asıl soru şu: Senin hedefin ne ve nasıl bir öğrenci profiline sahipsin?
Kendine sorman gereken temel sorular:
- Üniversiteyi Türkiye’de mi, yurt dışında mı okumak istiyorum?
- Çok dersli, genel kültür odaklı yapı mı bana daha iyi gelir, yoksa az derste derinleşmeyi mi severim?
- Test çözmeyi mi, yazılı anlatımı mı daha rahat buluyorum?
Türkiye’de üniversite hedefi olan öğrenci için artılar ve eksiler
Türkiye’de kalmak, devlet ya da vakıf üniversitesi hedeflemek istiyorsan, Türkiye lise sistemi ve YKS odaklı hazırlık seni doğrudan bu hedefe götürüyor.
Artılar:
- Sistem YKS’ye göre ayarlı, okul ve kurslar bu sınava göre çalışıyor
- Rehberlik birimleri, deneme sınavları, kaynak kitaplar hep bu yola uygun
- Burslu kazanma, devlet üniversitesine girme gibi hedefler için net bir rota var
Eksiler:
- Yüksek sınav baskısı
- Çok dersli yapı, mental yorgunluk
- Sürecin zamanla ezbere ve teste kayma riski
A Level okuyan ama Türkiye’de üniversiteye girmek isteyen bir öğrenci ise ayrıca YKS’ye hazırlanmak zorunda kalıyor. Yani hem A Level, hem YKS bir arada, oldukça yorucu bir paket haline gelebiliyor.
Yurt dışı (özellikle İngiltere) üniversite hedefi olan öğrenci için artılar ve eksiler
İngiltere, Avrupa ya da başka ülkelerde lisans okumak istiyorsan A Level önemli bir araç. Çünkü:
- İngiliz üniversiteleri A Level’i çok iyi tanıyor
- Ders içerikleri, o ülkelerdeki beklentilere uyumlu
- Başvurularda A Level sonuçları doğrudan kullanılıyor
Bu farkı, yurt dışı okulları tanıtan rehberlerde ve İngiltere eğitim sistemi ve Türkiye’yle farkları gibi yazılarda da görebilirsin.
Artılar:
- Yurt dışı başvurularında güçlü ve saygın bir diploma
- Az sayıda derste derin hazırlık
- İngilizce akademik dil gelişimi
Eksiler:
- Türkiye’deki akranlarından farklı bir müfredat izleyeceksin
- “Vazgeçtim Türkiye’de okuyacağım” dersen YKS’ye ayrıca hazırlanman gerekecek
- Program genelde maliyetli ve tamamen İngilizce olduğu için ciddi dil seviyesi istiyor
Akademik tarz ve kişilik: Hangi tür öğrenci A Level’de, hangisi Türkiye sisteminde rahat eder?
Kendine dürüstçe bakman burada çok önemli.
A Level’de daha rahat edecek öğrenci profili:
- Belirli birkaç alana odaklanmayı seviyor
- Yazılı anlatım ve tartışma derslerinde iyi
- Uzun metin okumaktan çok sıkılmıyor
- Kendi çalışma planını kurabiliyor
Türkiye sistemi içinde daha rahat edecek öğrenci profili:
- Genel kültürü geniş olsun istiyor
- Test çözmeyi seviyor, hız ve strateji kurabiliyor
- Türkiye’de kalma ihtimali yüksek
- Net hedefi henüz tam belli değil, farklı dersleri deneyerek karar vermek istiyor
Kendine şu soruları sorabilirsin: “Bir konuyu uzun uzun araştırmak hoşuma gidiyor mu, yoksa hızlı soru çözüp net artırmak bana daha çekici mi geliyor?” Cevabın, seni hangi sisteme yakınlaştırdığını gösterecektir.
Türkiye’de A Level okumak ve her iki sistemi birlikte düşünmek
Türkiye’de A Level sunan özel ve uluslararası liseler var. Ayrıca bazı öğrenciler bağımsız aday olarak sınava girip, dışarıdan A Level dersleri alıyor. Bu noktada profesyonel destek almak isteyenler için, İstanbul merkezli İstanbul’da A Level kursları gibi programlar da seçenekler arasında.
Bazı öğrenciler şu stratejiyi deniyor:
- 9–10. sınıfı Türkiye müfredatıyla okuyup temelini güçlendirmek
- 11–12. sınıfta A Level programına geçmek
- Aynı anda hem A Level, hem YKS’ye bir miktar çalışmak
Bu “hibrit” yol herkes için uygun değil, ama yurt dışı ihtimalini açık tutmak isteyen bazı aileler böyle bir plan yapıyor. Yine de iki ağır sistemi bir arada götürmek ciddi planlama istiyor.
Türkiye’de A Level programına geçiş yolları ve dikkat edilmesi gerekenler
Türkiye’de A Level veren okullara geçişte genelde:
- Okulun kendi seviye tespit sınavı
- İngilizce yeterlilik
- Bazı durumlarda mülakat
gibi adımlar var.
Aile ve öğrenci için dikkat edilmesi gereken başlıklar:
- Programın toplam maliyeti
- Öğrencinin İngilizce seviyesi ve bunu ne kadar sürede yükseltebileceği
- Yurt dışı hedefinin ne kadar net olduğu
- A Level süresinin (genelde 2 yıl) mevcut lise planıyla nasıl çakıştığı
Kısa bir kontrol listesi:
- Hedef ülke ve bölüm belli mi?
- Öğrenci İngilizce kaynakla çalışmaya hazır mı?
- Aile, ek ders ve sınav ücretlerini karşılayabilecek mi?
- Gerekirse Türkiye’ye dönüş planı (YKS) B planı olarak yerinde mi?
Bu sorulara net cevap vermeden A Level’e atlamak, ileride pişmanlık doğurabilir.
YKS mi, A Level mi, ikisi birden mi? Stratejik karar nasıl verilir?
Karar verirken 4 ana noktaya bakmak işini kolaylaştırır:
- Üniversite hedefi: Hangi ülkede, hangi dilde, hangi bölümde okuyacağım?
- Dil seviyesi: İngilizce akademik metin okumak ve yazmak benim için ne kadar gerçekçi?
- Maddi imkanlar: Sadece okul değil, sınav, danışmanlık, materyal masrafları ne kadar?
- Öğrenme tarzı: Test mi, yazılı sınav mı, hangisinde daha güçlüyüm?
YKS + A Level’i aynı anda götürmek kağıt üzerinde cazip görünebilir, ama pratikte çok yorucu. Her öğrenci için uygun değil. Bu yüzden mümkünse 8. veya 9. sınıf civarında kabaca bir yön çizip, ona göre sistem seçmek daha sağlıklı.
Uluslararası sınavlara bakanlar için de, A Level’in yanı sıra IGCSE veya farklı giriş sınavları da gündeme gelebiliyor. Örneğin bazı öğrenciler 9–10. sınıfta IGCSE hazırlık kursu – TestPrep ya da lise girişinde İstanbul SSAT kursları ile yurt dışı lise seçeneklerine hazırlanıyor. Yani seçenek çok, ama hepsi için net plan ve zaman yönetimi şart.
Sonuç: “En iyi sistem” değil, “bana en uygun sistem” var
Türkiye lise sistemi ile A Level’i yan yana koyduğunda tablo netleşiyor. Bir tarafta çok dersli, genel kültür odaklı, YKS’ye dayalı bir yapı var. Diğer tarafta az sayıda derste derinleşen, notlara dayalı ve doğrudan üniversite başvurusuna bağlanan A Level sistemi duruyor.
Hiçbir sistem tek başına “en iyi” değil. En uygun sistem, öğrencinin hedefi, dil seviyesi, bütçesi ve karakteriyle belirleniyor. Önemli olan panik yapmak değil, sakin bir şekilde bilgi toplamak ve gerçekçi bir yol haritası çizmek.
Kendi durumunu, güçlü ve zayıf yanlarını dürüstçe değerlendir. Mümkünse okul rehberlik servisi ya da deneyimli bir eğitim danışmanı ile konuş. Doğru soru şu: “Ben nasıl bir öğrenciyim ve hangi yol beni hedefime daha sağlıklı götürür?” Bu soruya net bir cevap bulduğunda, yol seçimi çok daha kolay olacak.
Etiket:A Level, A Level in Istanbul, AS Level